Kedinizin gözleri, berrak ve parlak, biraz da yapışkan mı görünüyor? Kediniz gözlerini sık sık kaşıyor ya da yüzlerini kanepeye ya da halıya mı sürtüyor. O halde bir şeylerin yanlış gitmesinden şüphelenebilirsiniz. Kedilerde göz akıntısı ile ilgili evcil dostunuza yardım etmek istiyorsanız nedenleri, ne zaman veterinere götürmeniz gerektiği, evde neler yapabileceğiniz gibi konular hakkında daha fazla bilgi edinmelisiniz.
İçindekiler
Epifora olarak bilinen kedilerde göz akıntısı, gözlerden yaşların akması şeklinde kendini gösterir ve bir hastalıktan daha çok bir semptom olarak kabul edilir. Normal şartlarda, görme sistemi içinde görmeyi gözlerin yağlanması için ince bir gözyaşı filmi üretilir ve fazla sıvı, gözün burnun yanında bulunan nazolakrimal kanallara ya da gözyaşı kanallarına akar. Bu kanallar aracılığıyla fazla gözyaşı burnun arkasına ve boğaza akıtılır.
Epifora en yaygın şekliyle gözyaşı filminin gözden drenajının yetersiz şekilde gerçekleştiğini ifade eden bir durumdur. Himalayan ya da Pers gibi bazı kedi cinsleri, gözyaşlarının düzgün bir şekilde akmasına izin vermeyen düz bir yüze sahip olduğundan bu cins kedilerde göz akıntısı görülme ihtimali daha fazladır.
Kedilerde her göz akıntısı ciddi bir sağlık sorunu anlamına gelmez. Kedilerin zaman zaman göz akıntısı yaşaması, örneğin, mevsimsel alerjiler ya da hafif bir soğuk algınlığı nedeniyle olabilmektedir. Ancak, bazı kedi sahipleri, bu tür durumları basitçe görmezden gelerek tedaviye başlamıyorlar, bu da potansiyel enfeksiyonları ne yazık ki gözden kaçırmalarına yol açabiliyor.
Bir diğer yaygın yanılgı ise, göz akıntısının yalnızca kirli gözlerden kaynaklandığı düşüncesidir. Gerçekte, gözyaşı akıntısının farklı renk ve kıvamları, gözdeki enfeksiyonlar, alerjiler veya travmalar gibi birden fazla faktöre işaret edebilmektedir. Bu nedenle, göz akıntısının rengini ve miktarını göz önünde bulundurarak, veteriner hekime danışmanız daha yerinde olacaktır.
Kedilerde göz akıntısının sadece belirli ırklarla ilgili olduğu düşünülmektedir, ancak bu durum, her kedi için geçerli değildir. Her kedi türü, göz akıntısına yatkın olabilir ve bu belirtiler genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etmenlerden de kaynaklanabilir.
Birçok kedi sahibi kedilerinin yüzünün sürekli nemli olduğunu ve evcil hayvanlarının yüzünden gözyaşlarının yuvarlandığını bile görebildiğini belirtmektedir. Berrak ve sulu akıntı genellikle gözle ilgili küçük bir problemin olduğuna işaret eder. Akıntının bulanık, kanlı veya kötü kokulu olması ise sorunun daha şiddetli olduğu anlamına gelir.
Kedilerde yaygın olarak gözlemlenen epifora belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Basit bir soğuk algınlığından ölümcül bir hastalığa kadar birçok şey kedinizde göz akıntısına neden olabilir. Gözle ilgili problemler çok hızlı bir şekilde ciddileşerek göze daha ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle bu belirtileri çok ciddiye almalı ve kedinizi çok iyi bir şekilde gözlemleyerek bu belirtilerin olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Kedilerde en sık görülen göz akıntısı nedenleri şu şekildedir:
Kedilerde göz akıntısı, yalnızca bir sağlık sorununun belirtisi olmakla kalmaz, aynı zamanda beslenme alışkanlıklarıyla da yakından ilişkilidir. Kedinizin sağlıklı gözlere sahip olabilmesi için dengeli ve kaliteli mamalarla beslenmesi gereklidir. Yetersiz beslenme, gözleri koruyan vitamin ve minerallerin eksikliğine yol açabilmektedir, bu da gözlerdeki hassasiyetin artmasına ve akıntının oluşmasına neden olabilmektedir. Özellikle A vitamini, kedilerin göz sağlığı için önemli bir rol oynamaktadır. A vitamini eksikliği, gözlerde kuruluk, iltihaplanma ve akıntıya yol açabiliyor. Ayrıca, omega-3 yağ asitleri gibi sağlıklı yağlar, gözleri nemli tutmaya yardımcı oluyor ve iltihaplanmaları azaltıyor.
Bunun yanı sıra, kedinizin sindirim sistemi sağlığı da göz akıntısını etkileyebilmektedir. Sindirim sorunları, vücutta iltihaplanma yaratabilir ve bu da göz akıntısını tetikleyebilir. Kedinizin beslenmesinde yüksek kaliteli proteinler, vitaminler ve mineraller kullanmak, göz sağlığını iyileştirmek için gereklidir. Kedi mamasının içeriğine dikkat ederek, göz sağlığını destekleyici içerikler sunmak, göz akıntısının önlenmesine yardımcı olabilir.
Epifora teşhisi için ilk adım aşırı gözyaşı üretiminin altında yatan bir neden olup olmadığını tespit etmektir. Kedilerde aşırı gözyaşı üretiminin nedenleri arasında konjonktivit, alerjiler, göz yaralanmaları, anormal kirpikler, kornea ülserleri, göz enfeksiyonları göz kapaklarında yuvarlanma (entropion) gibi çeşitli göz problemleri bulunur.
Göz akıntısına neden olabilecek ciddi sebepler ekarte edildikten sonra uygun ve yeterli miktarda gözyaşı salınımının meydana gelip gelmediğini belirlemek gerekmektedir. Gözyaşı kanallarına ve çevresindeki dokulara özellikle dikkat edilerek iltihaplanma ya da başka bir anormallik olup olmadığını tespit etmek için kapsamlı bir göz muayenesi gerçekleştirilir. Bu anormalliklerden birinin göz akıntısına neden olduğu teşhis edilirse, bu durumda bu durumların ortadan kaldırılmasına yönelik bir tedavi planı oluşturulur.
Gözyaşı drenajının normal düzeyde olup olmadığını belirlemek için en basit testlerden biri, göze bir damla floresein lekesi yerleştirerek gerçekleştirilir. Kedinin kafası hafifçe aşağı doğru tutulunca buruna akıntı olup olmadığı gözlenir. Muayene sırasında insanların göz muayenesinde de kullanılan oftalmoskop ismi verilen bir cihaz kullanılır. Bu cihaz yardımıyla veteriner gözün büyütülmüş bir görüntüsünü inceleyecektir. Drenaj sisteminin normal çalıştığı durumda birkaç dakika içinde burunda göz lekesinin görülmesi gerekir. Lekenin görülmemesi gözyaşı kanalının kesin olarak tıkalı olduğuna işaret etmese de bu noktada daha fazla araştırma yapılması gerektiğini gösterir.
Gözün çevresindeki akıntıyı temizlemek ya da gözde akıntıya sebep olduğu düşünülen yabancı cisimlerin çıkarılması için ise salin kullanılır.
Kedilerin gözlerinin kenarlarında bulunan çoğu akıntı yumuşak bir bez ya da peçete ile kolayca silinebilir. Drenajın aşırı olduğu ya da koktuğu durumlarda ise veteriner muayenesi gerekebilir. Göz kanalının tıkalı olması halinde, veteriner öncelikle kedinizin sakinleşmesini sağlayacaktır ve bunun için sedasyon gerekebilir. Sedasyon tedaviye başlamadan önce kaygı ve ağrıyı azaltmak için bazı yatıştırıcı ilaçların kullanılmasıdır. Bunu yaparken kedinize anestezi uygulaması gerekebilir. Kediniz sakinleştikten sonra tıkanıklığı açmak için gözyaşı kanalına bir alet yerleştirerek kanalın kolayla açılmasını sağlayabilir.
İlaç tedavisi noktasında veterineriniz enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olması açısından reçeteli damlalar ya da göze sürülen merhemleri reçete edebilir. Ayrıca kedinizin bağışıklık sistemini destekleyerek enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olmak için oral ilaçlar da reçete edilebilir.
Kahverengiye yakın bir renk tonu ile şeffaf akıntılar kalıcı olabilir ancak lekelenmeyi azaltmak için uygulayabileceğiniz bazı yollar bulunuyor. Yardımcı mendiller işinize yarayabilir ancak mendil seçiminde hidrojen peroksit içermeyen ürünleri kullanmalısınız çünkü bu ürünler gözle temas etmesi durumunda gözde ciddi hasarlara neden olabilmektedir.
Bazı durumlarda kedinizin gelişimi esnasında gözyaşı punktası ya da açıklığı açılmamış olabilir. O zaman veterineriniz cerrahi müdahale ile bunu açabilir. Aynı zamanda başka bir göz rahatsızlığından dolayı meydana gelen göz akıntısı için de veteriner cerrahi müdahaleye başvurabilir.
Aşırı gözyaşı kaynaklı yüzdeki lekeleri gidermek ya da ortadan kaldırmak için çeşitli öneriler bulunsa da bu yöntemlerinin hiçbirinin %100 etkili olduğu söylenemez. Bazı reçetesiz tedavi yöntemleri gözde ciddi hasarlara neden olabileceği için de uygulayacağınız yöntemin veterineriniz tarafından önerilmesi çok önemlidir. Bu nedenle de veterinerinize danışmadan hiçbir ürünü kullanmamalısınız.
Göz çevresinin temiz tutulması önemlidir. Yumuşak bir pamuklu bez ya da temiz bir gazlı bezle, göz akıntısını nazikçe silebilirsiniz. Sıcak, kaynar suyun soğutulmuş hali ile yapılan kompresler de gözlerin rahatlamasına yardımcı olabilir.
Ayrıca, gözlere doğrudan temas etmeyen doğal yağlar da kullanılabilir. Özellikle organik badem yağı veya hint yağı, göz çevresindeki hassas cilt üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Ancak, bu tür yağlar dikkatlice ve çok az miktarda kullanılmalıdır.
Bazı kedi sahipleri, göz akıntısına karşı aloe vera jelinden fayda gördüklerini belirtmektedir. Ancak, aloe veranın kedilerde kullanımını sınırlamak ve veteriner onayı almak, olası yan etkilerin önüne geçmek için önemlidir.
Herhangi bir tedavi yöntemi uygulamadan önce, göz akıntısının nedenini belirlemek için mutlaka veteriner hekime başvurmanızı öneririz. Doğal yöntemler rahatlatıcı olabilir, ancak tedaviye yardımcı olmak ve göz sağlığını korumak için uzman görüşü şarttır.
Diyabet gibi kronik hastalıklar, kedinizin gözlerinde anormal akıntıya yol açabilir. Diyabet, kan şekeri seviyelerinin yüksek olduğu bir durumdur ve bu, kedinizin vücudunda birçok değişikliğe yol açar. Bu hastalık, gözleri de etkileyebilir çünkü aşırı kan şekeri vücutta sıvı dengesini bozarak gözlerdeki kan damarlarını etkileyebilir. Bu durum, gözyaşı üretiminin artmasına ve gözde akıntıya neden olabilir.
Diyabetli kedilerde, bağışıklık sistemi zayıflar, bu da enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olmalarına neden olabilir. Bu durum, göz enfeksiyonlarını da tetikleyebilir ve gözlerdeki akıntının şiddetlenmesine yol açabilir. Kedinizin diyabeti varsa, göz akıntısı gibi belirtilere dikkat etmek çok önemlidir. Bu tür semptomlar, hastalığın kontrol altına alınmadığını gösterebilir ve veteriner hekiminizin müdahalesi gerekebilir.
Altında yatan asıl neden bulunup tedavi edilmediği taktirde, epiforalı kedilerin birçoğu yaşamları boyunca aralıklarla bu hastalıktan mustarip olacaktır. Kedinizin yüz anatomisi nedeniyle gözyaşı filminin yeterli drenajı engelleniyorsa, bütün tedavi yöntemleri uygulansa da kedinizde bir miktar epiforanın devam etmesi muhtemeldir. Çoğu vakada kediler göz akıntısı sorunundan kurtulabilir ve genellikle gözyaşı lekesi kozmetik olarak kalabilir.
Göz akıntısını ortaya çıkmadan önlemek hem sağlık masraflarını azaltmak hem de kedinizin acı çekmesinin önüne geçebilmek adına çok önemlidir. Bunun için aşağıdaki tedbirleri almanız faydalı olacaktır:
Veteriner için aldığınız randevuyu beklerken kedinizin göz akıntısını azaltmak ve kedinizin kendisini daha rahat hissetmesini sağlamak için yapabileceğiniz birkaç uygulama bulunuyor:
Kedinizin gözlerini düzenli olarak temizlemeyi alışkanlık haline getirin. Pamuklu bir ped veya temiz bir bez ile göz çevresindeki akıntıyı nazikçe silerek, gözlerini temiz tutabilirsiniz. Bununla birlikte, veterinerinizin önerdiği uygun tedavi ve ilaçları kullanmak çok önemlidir; çünkü göz akıntısının altında çeşitli sağlık sorunları yatabilir.
Bunun dışında, kedinizin yaşam alanını daha konforlu hale getirmek için ortamın temizliğine dikkat edin. Özellikle alerjilere bağlı göz akıntısı varsa, kedinizin bulunduğu ortamda toz, polen veya duman gibi alerjenlerin olmamasına özen gösterin. Ayrıca, kedinizin stresten uzak kalması da iyileşme sürecini hızlandırır. Günlük oyun zamanları, rahatlatıcı ve keyifli bir ortam yaratmak, kedinizin genel sağlığını da olumlu etkiler.
Kirlilik, toz ve hava kirliliği gibi çevresel etkenler, kedinizin gözlerinde tahrişe neden olabilir. Özellikle, pencere kenarında ya da dışarıda zaman geçiren kediler, rüzgâr ve polen gibi alerjenlere maruz kalabilir. Bu da göz akıntısına yol açabilir. Ayrıca, evde kullanılan temizlik ürünleri, spreyler ya da parfümler gibi kimyasal maddeler kedinizin gözlerini irite edebilir. Evdeki aşırı kuru hava da göz kuruluğuna ve akıntıya sebep olabilmektedir.
Özellikle mevsim değişimlerinde, polen seviyeleri arttığında dışarıda uzun süre kalan kedilerin gözlerinin korunması gerekebilir. Kedinizin yaşadığı çevreyi gözlemleyerek, olası çevresel tetikleyicilere karşı önlemler alabilirsiniz.
Göz akıntısı, kedinizin rahatsız hissetmesine, huzursuz olmasına ve davranışsal değişiklikler göstermesine neden olabilir. Sürekli gözlerini kaşıyan veya yüzünü sert yüzeylere sürtme eğiliminde olan kediler, bu tür rahatsızlıklar nedeniyle stres yaşayabilirler. Aynı zamanda, gözlerinde ağrı ve rahatsızlık hissi, kedilerin daha çekingen ve huzursuz olmalarına yol açabilir.
Bununla birlikte, kedinizin göz akıntısı yaşaması, sahip olduğu sosyal davranışları da etkileyebilir. Kediniz normalde sahipleriyle oyun oynarken daha sosyal olabilirken, bu durum göz akıntısı nedeniyle azalabilir. Kedinizin gözleri sürekli sulandığında, kendisini savunmasız hissedebilir ve yalnız kalma isteği artabilir. Kedilerde göz akıntısı, huzursuzluk yaratabileceğinden, daha fazla yalnız kalma isteği, ilgisizleşme ya da daha fazla uyuma gibi davranışsal değişiklikler gözlemlenebilir.
Kedilerdeki göz akıntısı ile birlikte ortaya çıkan bazın göz hastalıkları hem insanlara hem de kedilere bulaşabilir. Bu nedenle akıntısı olan kediyle temas ettikten sonra ellerinizi mutlaka güzel bir şekilde yıkamalı ve yüzünüze dokunmaktan dikkatli bir şekilde kaçınmalısınız. Diğer yandan evde birden fazla canlı besliyorsanız göz akıntısı olan kediyi, akıntı geçene kadar karantinaya almak ve farklı bir yaşam alanında hastalığın geçmesini beklemelisiniz.
Göz akıntısı probleminde erken veteriner müdahalesi kedinizin görüşünü kurtarma noktasında çok önemlidir. Göz akıntısının birkaç günden fazla sürmesi, akıntının miktarının artması gibi durumlar veterinere görünme zamanının geldiğini işaret eder. Özellikle bulanık, kanlı ya kötü kokulu akıntı gözlendiği zaman durumun daha ciddi olabileceği düşünmeli ve en kısa sürede kedinizin veteriner tarafından muayene edilmesini sağlamalısınız. Göz akıntısının renginin berrak ve sıvı bir kıvamdan sarımsı, yeşil bir renge ve mukus kıvamına dönmesi de durumun riskli olduğunu gösterir.
Kedinizin gözlerini kıstığın, normalden daha fazla göz kırptığını, gözlerini pençeleyip ovuşturduğunu ya da gözlerinin şiştiğini bulanıklaştığını veya açamadığını gözlemlediyseniz bu belirtiler de en kısa sürede veterinere gitmeniz gerektiğini işaret etmektedir.
Önceden yaşanan bir göz problemi dolayısıyla kullanılan ve arta kalan ilaçlarınız varsa, bunları kedinizin gözlerinde asla kullanmayın. Farklı göz sorunları için farklı ilaçların kullanılması gerekebilir ve yanlış bir ilaç kullanımı ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Tedavi süreci sırasında veterinerinizin önerdiği ilaçları düzenli ve doğru şekilde uygulamaya özen gösterin. Göz damlalarını veya antibiyotik kremleri tam olarak belirlenen dozda kullanmalısınız. Kedinizin göz bölgesini temiz tutmak için özel ıslak temizleme pedleri veya nemli bir bezi kullanabilirsiniz, ancak nazik davranmaya özen gösterin.
Kedinizin stresini en aza indirmek için ortamını sakin tutmaya çalışın. Göz bölgesinde enfeksiyon riski olduğu için, kedinizin elleriyle veya pençeleriyle gözlerini kaşımasını engellemek amacıyla bir kolye takılması gerekebilir. Ayrıca, kedinizin beslenmesine dikkat etmek, bağışıklık sistemini güçlendirecek kaliteli mamalar ve vitaminler sunmak iyileşme sürecini destekler.
Kedinizin gözlerini her zaman izleyin. Eğer tedavi sonrasında göz akıntısı devam eder veya daha da kötüleşirse, hemen veterinere başvurun.
Göz problemleri, kedilerin sıkça karşılaştığı sağlık sorunlarından biri olsa da, bazı basit alışkanlıklarla göz sağlığını uzun süre korumak mümkündür.
İşe ilk olarak kedinizin göz çevresini düzenli olarak temizleyerek başlayabilirsiniz. Gözyaşı birikintilerini nazikçe silmek, enfeksiyon riskini azaltır. Ayrıca, kedinizin yaşam alanını temiz tutmak, toz ve alerjenlerin gözlerine zarar vermesini engeller. Kedinizin gözlerini sağlıklı tutmanın bir diğer yolu ise, doğru beslenmedir. Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri bakımından zengin mamalar, göz sağlığına katkıda bulunur.
Düzenli veteriner kontrolleri de göz sağlığı için önemlidir. Göz akıntısı gibi belirtileri fark ettiğinizde zaman kaybetmeden veterinerinize başvurmak, erken müdahaleyle büyük sorunların önüne geçmenizi sağlar. Kedinizin fazla stresten uzak durması ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesi, göz sağlığını korumada etkili bir faktördür.
Basit göz akıntısı vakalarında temiz bir bezle kedinizin göz çevresini temizleyebilirsiniz ancak ciddi durumlarda veterinerinizden tavsiye almadan bir uygulama yapmanız kedinizde daha ciddi sağlık problemleri ortaya çıkmasına neden olabilir.
Himalayan ve Pers gibi bazı kedi cinsleri anatomik yapıları nedeniyle göz akıntısı ile ilgili sorun yaşamaya daha müsaittir.
Kediler enfeksiyonlara ve viral hastalıklara çok yatkındır. Gözlerden çok fazla sarı ya da yeşil akıntı gelmesi de kedinizin bu durumlardan mustarip olduğuna işaret edebileceğinden, evcil hayvanınızın bir veteriner tarafından görülmesi en iyisidir.
Kedinizin gözlerini açmasına engel olan bir mukuslu sıvı gözlemlediyseniz altında yatan nedenin belirlenmesi için mutlaka en kısa sürede veterinere götürmelisiniz.
Merhabalar bu durum gözlerindeki bir hastalıktan kaynaklanabildiği gibi bazı basık burunlu kedilerde enoftalmus dediğimiz göz kapaklarının içe dönük olması dolayısıyla da gerçekleşebilir. Bu durumda kedinizin ufak bir operasyona ihtiyacı olabilir. Kedinizdeki bu akıntının sebebinin tespit edilebilmesi için veteriner hekiminize gitmeniz gerekmektedir. Geçmiş olsun..
Kedimin gözunden kahverengi akintı geliyo sebebi neden acaba ne yapmam gerekiyo