Kedilerde FIP Hastalığı Nedir: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

3 Nisan 2025
10739
Kedilerde FIP Hastalığı Nedir: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Kedi enfeksiyöz peritoniti (FIP), bulaşıcı ve viral bir kedi hastalığıdır. Kedi Corona Virus (FCoV) etkeni ile enfekte olan çoğu kedi FIP hastalığı geliştirmese de (ortalama %10’unda FIP teşhis edilmektedir) bağışıklığı zayıflayan ve FIP belirtileri geliştiren kediler maalesef bu hastalığa yenik düşebilir. Çoğu kedi sahibi hayatında bir kere dahi olsa bu hastalığın adını duymuştur. Kedilerin yaşamını tehdit eden ve biz kedi severleri de oldukça tedirgin eden bu hastalığın genel hatlarına gelin birlikte değinelim…

Kedilerde FIP Hastalığı Nedir?

FIP yani açılımı ile kedi enfeksiyöz peritonit, evcil kedilerinize etki eden korona virüsünün sebep olduğu viral hastalık çeşididir. Bu tür bir koronavirüs, insanlarda görülen COVİD-19’a yol açan koronvirüsten ayrıdır. Kedilerde görülen bu virüse oldukça sık rastlanıldığı gibi hafif bir ishal problemi dışında ciddi sorunlara yol açmaz. Fakat eğer bu virüs belirli bir mutasyon geçirirse, FIP gelişmesi olasıdır.

Kedilerde karın boşluğu periton isimli ince ve sulu bir zarla kaplıdır. Kedinin karın boşluğu yaralandığında periton iltihaplanır. İltihaplanmanın şiddeti, periton boşluğunun geçirdiği yaralanmanın tipine bağlıdır. Kedilerde kerin zarı iltihabı, “peritonit” olarak adlandırılır ve çoğunlukla oldukça ağrılı bir durumdur. Bu nedenle de kedinin karnına dokunulması, tepki vermesine neden olur. Peritonit kısa veya uzun süreli, bölgesel ya da yaygın bir şekilde kendini gösterebilir.

Kedilerde enfeksiyöz peritonit ya da kısaca FIP evcil kedilerde çok dikkat edilmesi gereken bir hastalıktır. Dünya çapında her yaşta görülebilmesine karşın, hastalığın daha çok iki yaşından küçük kedileri etkilediği gözlenmiştir. Peritonit çok yaygın bir hastalık olmasa da çok önemlidir, çünkü bir kedi bir kez hastalığa yakalandığında, sonuç çoğunlukla ölümle sonuçlanır.

Bazı kedi ırklarının peritonite yakalanma olasılığı daha yüksek olabilir. Bu kedi ırkları arasında Habeş, Bengal, Himalaya ve Devon Rex cinsleri bulunuyor. Barınaklarda yaşayan kediler de tıpkı evde birden fazla kedinin bir arada olması gibi bu riski arttırmaktadır. Stres ya da yakın zamanda bir ameliyata maruz kalan kedilerin de hastalığa yakalanma ihtimali daha fazladır.

Birçok kedi hayatında bir veya birkaç defa kedi kedi koronavirüsü suşu ile enfekte olur. Tek yaşayan kedilerin yaklaşık %50’si, birden fazla kedi olan evlerdeki kedilerin ise %80-90 arası bir kısmı en az bir kere bu virüs nedeniyle hastalığa yakalanır. Enfekte olan kedilerin %90’ı hızlı bir şekilde sağlığına kavuşur. Mutasyona uğramış koronavirüs suşu ile peritonit hastalığına yakalananların oranı ise oldukça düşüktür. Bu oran veterinere başvuran hasta kedilerin %5 ile %10’unu kapsar. Bütün kediler arasında ise bu oran %1’den daha azdır.

Kedilerde FIP Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Çoğu kedide enfeksiyonun ilk başladığı zamanlarda herhangi bir semptom gözlenmez. Semptomlar genellikle hastalığın ilerlediği bir aşamada kendini gösterir ve bu da prognozun kötü olmasına neden olur. Bunların hiçbiri peritonite özgü bir belirti olmamasına karşın aşağıdaki belirtileri kedinizde fark ettiğiniz zaman vakit kaybetmeden veterinerinize başvurmanız önemlidir:

  • Şişmiş karın ya da göğüs
  • Nefes almada zorluk
  • İştah kaybı
  • Halsizlik
  • Ateş
  • Kilo kaybı
  • Görmede bozukluk
  • Sarılık
  • Nöbetler

Kedilerde FIP Hastalığının Türleri Nelerdir?

Kedilerde enfüzyonlu ve enfüzyonsuz olmak üzere iki tip peritonit görülebilir. Enfüzyonlu ya da “ıslak” peritonit nefes almada zorluk ve karında şişme belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olan bir sıvı birikmesi ile kendini gösterir. Efüzif olmayan veya “kuru” tip peritonit ile enfekte olan kedilerde ise sıvı birikimi daha azdır veya görme sorunları gözlenebilir.

Kedilerde FIP Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

FIP, bütün kedi hastalıkları arasında en az anlaşılanlardan biri olmaya devam ediyor. Kedilerde peritonit, kedi koronavirüsü (FeCV) adı verilen viral bir enfeksiyonla ilişkilendirilmektedir. Koronavirüs enfeksiyonu kedilerde çok yaygındır ancak çoğu zaman belki hafif bir ishal dışında herhangi bir soruna neden olmaz. Bu virüs, nadiren hastalığa neden olma potansiyeline sahip bir koronavirüs türüne dönüşür. Bu mutasyona uğramış kedilerde karın zarı iltihabının ana nedenidir.

Kedilerde peritonitin diğer ikincil nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Ameliyat yerlerinin açılması
  • Karın bölgesindeki yaralar, delinmeler
  • Yabancı cisimlerin yutulması
  • Kan dolaşımıyla peritona giden virüsler veya bakteriler
  • Ağır karın travmaları
  • Karnın irinle dolması
  • Karaciğerde meydana gelen apseler
  • Prostat kistleri
  • Safra kesesi, idrar kesesi ya da safra kanalının yırtılması

Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

FIP, teşhisi çok komplike ve bir hayli zor olan bir hastalıktır. Kedinizin gösterdiği belirtilerin pek çoğu sahip olduğu başka problemlerden de kaynaklanabilir. Net bir doğrulama yapmak için ileri testler gerekmektedir ve bu testler üzerine hala daha araştırmalar sıkı bir şekilde devam etmektedir. Aşağıda belirtmiş olduğumuz durumların görülmesi halinde, veteriner hekiminizin FIP şüphesi üzerine durması yüksek ihtimaldir:

  • Kronik kilo kaybı ve iştahta azalma
  • Karında şişkinlik
  • Depresyon
  • Gelişme geriliği
  • Kıl yapısında kötüleşme (mat ve sert kıllar)
  • Göz yapısında değişimler (üveit, iriste renk değişiklikleri, göz bebeklerinde düzensiz şekil)
  • Gözlerinde ya da diş etlerinde sararma
  • Anemi
  • Kedinin kanında yüksek protein konsantrasyonlarının var olması (albumin miktarının düşüp, globulin miktarının artması ve albumin/globulin oranının düşmesi)
  • Nötrofili (kandaki nötrofil akyuvarları sayısının artması) ve lenfopeni (kandaki lenfosit akyuvarları sayısının azalması) (ancak bu sonuçlar hastalığa spesifik değildir ve kedilerde sadece stres sonucunda bile oluşabilir)
  • Hiperbillirubinemi ve hiperbillirubinüri (kanda ve idrarda billirubin artışı)
  • Genç veya birden fazla kedinin bulunduğu ortamda yaşama veya geçmişinde yaşamış olma

Eğer kedinin karnında ya da göğsünde sıvı birikmişse, veteriner hekiminiz test yapmak için bu sıvıdan bir miktar örnek alabilir. Sıvıda yüksek ölçüde protein çıkarsa, büyük ihtimal ile bu FIP’in bir sonucudur. Eğer şüpheleri kuvvetli ise veteriner hekiminiz toraks ve abdomende anormal sıvı varlığını görebilmek için röntgen ya da ultrason çekecektir. Bununla birlikte FIP’i teşhis etme konusunda yardımcı olabilecek testler mevcuttur.

Virüsün bulaşmış olduğu beyaz kan hücrelerini tespit etmek üzere immünoperoksidaz (immunohistokimya) testi yapılabilirken, doku veya vücut sıvısında virüsü test etmek amacıyla polimeraz zincir reaksiyonu teknolojisine başvurulabilir. Bazı zamanlarda ise karın boşluğunun içerisindeki enfekte olan dokudan biyopsi için parça alınabilir. Bahsi geçen tüm testler teşhisin yapılması için yarar sağlasa da %100 doğru sonuç vermediğini belirtmem gerekiyor.

kedilerde FIP hastalığının belirtileri

FIP ve Kedi Korona virüsü Arasındaki İlişki

Kedi Enfeksiyöz Peritoniti (FIP), kedi korona virüsünün (FCoV) neden olduğu ciddi bir hastalıktır. FCoV, çoğu kedinin yaşamı boyunca geçici bir şekilde enfekte olduğu, ancak genellikle hafif belirtilere yol açan bir virüstür. Ancak bazı durumlarda, virüs mutasyona uğrayarak FIP’e yol açabilmektedir. FIP, kedinin bağışıklık sistemini zorlayarak karın boşluğunda şiddetli iltihaplanmalara neden olmaktadır. Bu hastalık genellikle ölümcül olabilmekte ve özellikle de bağışıklık sistemi zayıf kedilerde daha da fazla risk taşımaktadır.

Kedi korona virüsünün mutasyon geçirmesi, FIP’in gelişmesinin ana nedenidir. Bu virüs, çoğu kedi için zararsız olabilirken, bazen bağışıklık sistemi tepki vermez ve virüs, ciddi bir hastalık olan FIP’e dönüşür. FIP, kedilerin karın zarında iltihaplanmalara neden olarak, organlara ciddi zararlar verebilmektedir.

Kedilerde FIP Hastalığının Tedavisi

Maalesef FIP için belirgin bir tedavi yöntemi yoktur ve tanıdan sonraki iki hafta içinde genellikle vakalar ölümle sonuçlanır. Bazı tesadüfi durumlarda hastalık erken teşhis edildiğinde hasta kedilerin nadiren de olsa iyileştiği görülebilir.

Kesin bir tedavinin bulunmaması nedeniyle tedavi uygulamaları çoğunlukla hastalığın altında yatan nedeni ortadan kaldırmak yerine kedinin daha az acı duymasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilir. Bunu sağlamak için de hastalıkla mücadele etmek amacıyla aşırı aktif çalışan bağışıklık sisteminin baskılanması için bağışıklık baskılayıcılar ve modülatörler reçete edilebilir. Aynı zamanda veterineriniz tarafından semptomların hafiflemesi için sıvı birikiminin giderilmesi de tercih edilebilir.

Kedilerde karın zarı iltihabının tedavisi için intravenöz sıvı ve beslenme tedavisi sıklıkla kullanılır. Tedavi boyunca kedinin sağlık durumu veteriner tarafından dikkatli bir şekilde takip edilir ve 3-4 gün içinde kedide olumlu bir değişim beklenir. Beklenen olumlu değişim gerçekleşmediyse veteriner kedinin daha fazla acı çekmemesi amacıyla ötenazi seçeneğini önerir.

FIP için mevcut bir aşı bulunmasına karşın, bu aşının yapılması ne yazık ki çoğu zaman hastalığın önlenmesinde yeteri kadar etkili olamaz. Enfeksiyon belirtilerinin çok sonradan fark edilmesi ve aşılanmanın enfeksiyon sonrası yapılma ihtimalinin olması da aşının istenen başarı düzeyine ulaşmasını engellemektedir. Bu nedenle FIP aşıları genel kullanım için çoğu uzman tarafından önerilmemektedir. Kedinize aşı yapılıp yapılmayacağına veterineriniz ile yapacağınız değerlendirme sonucunda karar vermeniz çok önemlidir.

Kimyasal veya bakteriyel bir peritonit durumunda veteriner cerrahi müdahaleye karar verebilir. Bunlar çok ciddi durumlardır ve cerrahi tedavi bile çoğu zaman kedinin kurtulmasına yetmez ve ölümle sonuçlanabilir. Kedinin yoğun bakımda olduğu sürede kan tahlili veterinerin uygun gördüğü belirli aralıklarla tekrar edilerek değişim gözlenecektir.

FIP’in tedavisi için bir çok farklı ilaç ve molekül denenmiş ve denenmeye de devam etmektedir. Bazı uygulamalardan iyi sonuçlar alınmasına rağmen henüz araştırmalar devam etmektedir. Bu deneysel uygulamaların dışında immunsupresif ilaçlar, kortikosteroidler, biriken sıvının drenajı ve kan nakli gibi faydalı birkaç bakım ile hasta desteklenebilir. Bu yöntemler arasında hangisinin kedinize iyi geleceğini en iyi veteriner hekiminize danışarak karar verebilirsiniz.

Kedilerde FIP Hastalığı İyileşir mi?

Karın zarı iltihabı olan kedilerin iyileşmesi çoğu zaman mümkün olmayabilir. Ender olarak iyileşen vakalar dışında kedilerin bu hastalığı atlatması pek mümkün olmaz ve prognozu iyiye gitmez.

Karın Zarı iltihabı Olan Bir Kediye Nasıl Davranılmalıdır?

Kedinizin yaşam kalitesini en üst düzeyde tutup, acılarını en aza indirmek için veterinerinizin vermiş olduğu talimatları dikkatli bir şekilde uyguladığınızdan emin olmalısınız. Enfekte olmuş kedinize yönelik şu davranışlarda bulunabilirsiniz:

  • Eğer evinizde birden fazla kedi besliyorsanız, diğer kedilerinizin enfekte olmadığından emin olmalısınız. Bu nedenle peronitle mücadele eden kedinizi karantinaya alarak diğer kedilerinizden uzak kalmasını sağlamanız gereklidir.
  • Kedinizin düzenli veteriner kontrolünden geçmesini ve sağlıklı kalmasını sağlayın.
  • Tuvalet kaplarını temizleyin ve temiz kalmasını sağlayın. Birden fazla kedi besliyorsanız yeterli miktarda tuvalet kabı bulundurun.
  • Tuvalet kaplarını mama ve su kaplarından uzak bir yere koyun.
  • Kedilerin aşı takvimini sıkı takip edin.
  • Uygun bir beslenme düzenine sahip olduğundan emin olun. İyileşme sırasında kedinizin karnına baskı yapmayacak bir diyet verilmesi gerekir. Bunun için kedinizin diyetinde yapmanız gerekebilecek diyet değişiklikleri hakkında veterineriniz size tavsiyelerde bulunacaktır. Veterineriniz ayrı diyet değişikliklerinin belirli bir süre için mi yoksa ömür boyunca mı yapılması gerektiği konusunda size bilgilendirme yapacaktır.
  • Aşırı stres bağışıklık sistemini zayıflatacağından, kedinizin enfeksiyonla mücadelesini zorlaştıracaktır. Bu nedenle kedinizi strese sokacak durumlardan uzan durun.
  • Seyreltilmiş çamaşır suyu ile kedinizin yaşam alanını düzenli olarak temizleyin.

Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Önlenir?

FIP için bir aşı vardır ancak etkisi kesin olarak kanıtlanmadığı için Amerikan Kedi Uygulayıcıları Birliği Kedi Aşısı Danışma Paneli önermemektedir. Aşı güvenli bulunsa da oluşabilecek riskler ölçülüp tartılmalıdır. Yeni bir aşı veya tedaviye başlanmadan önce kesin olarak veteriner hekiminiz ile durumu değerlendirmelisiniz. Mutasyona uğrayarak gelişen FIP’i önlemenin ilk yolu, kedinizin koronavirüs ile enfekte olmasını olabildiğince engellemektir.

Kedilerde FIP Hastalığı Bulaşıcı mıdır?

En merak edilen başlıklardan biri de bu virüsün nasıl bulaştığıdır. FIP hastalığında, feko–oral, oral–nasal, hamile kedilerde plasenta aracılığıyla ve indirekt yolla olmak üzere pek çok bulaşma yolu vardır. Enfekte kediler virüsü en çok dışkı yoluyla saçarlar ve kedilerin yaklaşık üçte birinin virüsü bu yolla vücutlarından dış dünyaya aktardığı düşünülüyor. Kedilerin büyük çoğunluğu virüsü sadece birkaç ay vücudunda taşır ancak kedilerin çok az bir miktarı ömür boyu virüsün taşıyıcısı olabilir.

Virüs, enfekte olmuş bir kedinin dışkısına yapılacak doğrudan temas ile bulaşır. Dışkı ile yayılan virüslerin başka kediler tarafından ağız yoluyla alınması feko–oral bulaşmadır. Hastalığın belirli zamanlarında virüsün, ağız ve burun salgıları yoluyla da yayıldığı gözlemlenmiştir. Sağlıklı kediler bu yayılan virüsleri ağız ve solunum yoluyla alırlarsa ve oral–nasal bulaş gerçekleşir.

Kediler arasında virüsün bulaşması için yakın bir temas gerekir. Bundan dolayı FIP’li kedilerin çoğu virüse bebeklik dönemlerinde maruz kalırlar. Buradaki enfeksiyon kaynağı ise annedir. Ortak kum kabı kullanımı ve barınak gibi kedilerin toplu olarak yaşadığı yerler bulaş riskini arttırır. Bu gibi yerlerde enfekte bir kedi virüsü diğer kedilere yayabilir. Aynı zamanda FCoV pozitif bir anneden plasenta aracılığıyla da bulaşma gerçekleşebilmektedir. İndirekt yollar arasındaysa ne yazık ki biz insanlar yer almaktayız. Örneğin FCoV bulunan dışkıya temas etmiş ayakkabılarımızla veya FCoV pozitif bir kediyi sevdikten sonra ellerimizi yeterince temizlemeden başka bir kediye dokunmamızla bulaşma gerçekleşebilmektedir.

Peritonit İnsanlara Bulaşır mı?

FIP insana bulaşan bir hastalık değildir. Yani zoonoz bir özelliği yoktur. FIP’li bir kedinin başka bir kediye dahi FIP bulaştırma imkanı yoktur, bulaştırabileceği tek şey hastalık etkeni olan feline koronavirüstür. Daha önce de bahsettiğimiz gibi koronavirüs taşıyıcısı olan kedilerin dahi yalnızca %5-%12 gibi küçük bir kısmı FIP geliştirmektedir. 

Konuyla ilgili detaylar için kedilerde FIP hastalığının insanlara bulaşması ile ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz.

FIP’in Kedilerde Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri

FIP (Enfeksiyöz Peritonit), kedilerin bağışıklık sistemini zayıflatan ve çoğu zaman ölümle sonuçlanan viral bir hastalıktır. Bu hastalık, kedilerin vücudunda bulunan koronavirüsün mutasyon geçirerek enfeksiyöz peritonite dönüşmesiyle ortaya çıkmaktadır. Kedinin bağışıklık sistemi, bu virüse karşı yetersiz kalırsa, virüs hızla yayılır ve çeşitli organlara zarar verir. Bu süreç, bağışıklık yanıtının aşırı derecede güçlenmesine yol açarak, organlarda iltihaplanmalara ve sıvı birikimine neden olur.

FIP, kedilerin bağışıklık sistemini doğrudan etkileyerek onları enfeksiyonlara ve diğer hastalıklara karşı savunmasız hale getirir. Bağışıklık hücrelerinin düzgün çalışmaması, kedinin sağlıklı doku ve organlarını koruyamamasına neden olur. Bunun sonucunda, karın boşluğunda sıvı birikimi, karaciğer ve böbreklerde hasar, hatta sinir sistemi üzerinde de olumsuz etkiler görülebilir.

Kedilerde FIP’in etkileri, bağışıklık sisteminin zayıflamış olmasıyla orantılıdır. Bu nedenle, hastalığa yakalanmış bir kedinin tedavi edilmesi, bağışıklık sisteminin yeniden güçlendirilmesini ve virüsün vücutta daha fazla yayılmasını engellemeyi amaçlamaktadır.

Kedilerde FIP Tanısında Kullanılan Modern Yöntemler

FIP hastalığı, kedilerde ölümcül olabilen bir viral enfeksiyondur. Neyse ki, son yıllarda bu hastalığın tanısında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Geleneksel yöntemlerin yanı sıra, günümüzde daha hassas ve hızlı sonuçlar veren modern testler kullanılmaktadır. Kedinizin FIP hastalığına sahip olup olmadığını belirlemede kullanılan en etkili yöntemlerden biri PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testidir. Bu test, kedinin kanındaki virüs DNA’sını tespit eder ve oldukça yüksek doğruluk oranı sunar.

Bir diğer önemli gelişme, kan testleriyle yapılan biyomarker analizleridir. FIP hastalığına özel olarak gelişmiş biyomarkerler, hastalığın erken teşhisine olanak tanımaktadır. Bu testler, kedinin bağışıklık sistemi yanıtlarını ölçerek hastalığın varlığı hakkında bilgi verir. Ayrıca, veteriner hekimler artık görüntüleme teknikleriyle de daha kesin sonuçlar elde edebilmektedir. Ultrasonografi ve röntgen gibi yöntemler, kedinin karın boşluğunda sıvı birikimi ve organlardaki değişiklikleri gözlemleyerek tanıyı güçlendirir.

Kedilerde FIP hastalığının tedavisi

Kedilerde FIP’e Karşı Bağışıklık Kazanma Yöntemleri

Bu hastalığın tedavi edilmesi son derece zordur ve kedinin bağışıklık sistemi üzerinde ciddi etkiler bırakabilmektedir. Ancak, FIP’e karşı bağışıklık kazandırmak mümkün olabilmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, FIP’e karşı etkili aşılar geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Bu aşılar, kedilerin bağışıklık sistemlerini güçlendirerek virüsün mutasyona uğramasını engellemeye yardımcı olabilmektedir.

Ayrıca, kedilerin genel sağlık durumlarını iyileştirmek, bağışıklık sistemlerini doğal yoldan güçlendirmek için önemlidir. Düzenli veteriner kontrolü, dengeli ve kaliteli bir beslenme, stresten kaçınma ve yeterli fiziksel aktivite, bağışıklık sistemini destekler. Kedilerin enfeksiyöz hastalıklara karşı dirençli olmaları için güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, düzenli sağlık taramaları ve koruyucu önlemler almak, FIP riskini azaltmada büyük bir rol oynar.

FIP’in Farklı Kediler Üzerindeki Etkisi: Irk Bazında Değişiklikler

FIP, yani enfeksiyöz peritonit, bazı kedilerde daha ağır seyreden bir hastalık olabiliyor. Kedilerin ırklarına göre FIP’e yakalanma olasılıkları farklılık gösterebilmektedir. Özellikle, Habeş, Bengal, Himalaya ve Devon Rex gibi bazı ırklar, bu hastalığa karşı daha duyarlıdır. Bunun nedeni, genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemlerinin hastalığa karşı gösterdiği farklı tepkilerle ilgilidir.

Örneğin, Habeş kedileri, genetik olarak daha zayıf bağışıklık sistemlerine sahip olabilir, bu da virüsün vücutta yayılmasını kolaylaştırır. Bengal kedileri ise, güçlü bağışıklık sistemlerine rağmen, genetik olarak virüse karşı daha duyarlı olabilirler. Himalaya ve Devon Rex gibi uzun tüylü kediler de, bağışıklık sistemindeki zayıflıklar nedeniyle FIP’e daha yatkın olabilirler.

Bu ırkların sahiplerinin, kedilerinin sağlık durumlarını düzenli olarak takip etmeleri ve erken teşhis için veteriner hekime başvurmaları oldukça önemlidir. FIP’in belirtilerinin genellikle karnın şişmesi, halsizlik ve iştahsızlık gibi genel semptomlarla başladığını unutmamanız gerekir.

Kedilerde FIP Tedavisinde Erken Müdahale ve Başarı Oranı

FIP, genellikle ölümcül bir hastalık olarak bilinse de, erken müdahale ile tedavi şansı önemli ölçüde artmaktadır. FIP, kedilerin bağışıklık sistemini etkileyen bir viral enfeksiyon olup, çoğunlukla felakete yol açan bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Ancak, son yıllarda bu hastalığın tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

Erken teşhis ve tedavi, kedinin hayatta kalma şansını artıran en kritik faktördür. FIP hastalığı, başlangıç aşamalarında genellikle belirtileri hafif gösterdiği için erken dönemde fark edilmesi zor olabilir. Bu nedenle kedi sahiplerinin kedilerinin davranışlarını ve sağlıklarını düzenli olarak gözlemlemesi, erken müdahale için önemlidir. Klinik bulgular fark edildiği anda veteriner hekime başvurulması gereklidir.

FIP tedavisi, virüsün çoğalmasını engellemeye yönelik antivirallerin kullanımı ile mümkündür. Erken dönemde tedaviye başlamak, tedavi sürecinin başarılı olma oranını artırır ve kedilerin iyileşme şansını yükseltir. Günümüzde tedaviye erken başlanması durumunda başarı oranı %80’in üzerine çıkabilmektedir. Bu nedenle FIP tanısı konan kedilerin, tedavi sürecine hemen başlanarak hayatta kalma oranları ciddi şekilde iyileştirilebilir.

Kedilerde FIP Hastalığına Karşı Evde Alınabilecek Önlemler

Kedilerde FIP hastalığının evde önlenmesi, sahiplerinin dikkatli ve bilinçli bir şekilde hareket etmesini gerektirmektedir. FIP, kedi koronavirüsünün mutasyonu sonucu ortaya çıkan ölümcül bir hastalık olsa da, evde alabileceğiniz bazı önlemlerle riskleri azaltabilirsiniz. Öncelikle, kedinizin hijyenine özen göstermelisiniz. Düzenli olarak temizlik yapmak, özellikle kedinizin kumunu ve yaşam alanlarını sıkça dezenfekte etmek virüsün yayılmasını engellemeye yardımcı olabilir.

Kedilerinizi yalnız bırakmamak da bir diğer önemli adımdır. Birden fazla kedinin bulunduğu evlerde FIP riski artabilir, bu nedenle kediler arasında hijyenik bir mesafe bırakmaya dikkat edin. Ayrıca, stres FIP gelişiminde önemli bir faktör olduğu için kedinizin stres seviyelerini düşük tutmaya özen gösterin. Bu, güvenli bir ortam sağlamak, düzenli oyun zamanları ve yeterli sosyal etkileşim ile başarılabilir.

Bunun yanı sıra, kedinizi veterinere düzenli olarak götürün, erken teşhis ve önlem almak için faydalıdır. Yeni bir kedi sahiplendiğinizde, onun sağlık geçmişini sorgulamak ve gerektiğinde izolasyona almak, FIP gibi hastalıkların evinize girmesini engelleyebilir.

FIP ile Yaşayan Kedilerin Bakım İpuçları

FIP (Enfeksiyöz Peritonit) tanısı konan bir kediye sahip olmak, zorlu bir süreç olabilir. Ancak kedinizin yaşam kalitesini artırmak ve ona en iyi bakımı sağlamak için bazı bakım ipuçlarına dikkat edebilirsiniz. Düzenli veteriner kontrolleri, kedinizin sağlığını izlemek ve tedavi sürecini en iyi şekilde yönetmek için çok önemlidir. FIP tedavisinde, ilaçlar ve bağışıklık sistemini destekleyen vitamin ve mineral takviyeleri kullanılması gerekebilir. Kedinizin tedavi sürecine yardımcı olmak için, ona rahat bir ortam sağlayın. Sıcak ve huzurlu bir alan, stres seviyesini düşürerek iyileşme sürecini hızlandırabilir. Ayrıca, su tüketiminin artması için kedinize çeşitli su kaynakları sunabilirsiniz. Beslenmesine dikkat edin ve ona, bağışıklık sistemini destekleyecek kaliteli mama verin. FIP’li kedilerin vücutları, güçlü bir bağışıklık yanıtına sahip olmadığından, kedinizin enfeksiyon riskini azaltmak için hijyen kurallarına özen gösterin. Kedinizin ruh halini gözlemleyin ve ona ekstra sevgi ve ilgi göstererek moral desteği sağlayın. FIP’li kediler için sabır ve özen, en önemli iyileşme araçlarıdır.

FIP’in Kedi Sahipleri Üzerindeki Psikolojik Etkileri

Kedilerde görülen Enfeksiyöz Peritonit (FIP), sahiplerini duygusal açıdan etkileyebilecek bir hastalıktır. FIP teşhisi, genellikle kedilerin ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve tedavi sürecinin karmaşık olduğunu gösterdiği için, kedi sahipleri üzerinde büyük bir psikolojik baskı yaratabiliyor. Özellikle kedi sahipleri, kedilerinin sağlık durumu kötüleştikçe kayıp korkusu, suçluluk ve çaresizlik gibi duygularla mücadele edebilmektedirler.

FIP’in uzun süreli tedavi süreci ve belirsizlik, kedinin bakımını üstlenen kişiyi psikolojik olarak yorabilir. Kedinin hastalığı ilerledikçe, sahipleri sürekli tedavi ve iyileşme umudu arasında bir duygusal dalgalanma yaşayabilirler. Ayrıca, FIP’in bulaşıcı olmadığını ve kedinin hasta olmasına rağmen etrafındaki diğer hayvanları etkileyemeyeceğini bilmek, sahiplerine biraz olsun rahatlama sağlayabilir. Bununla birlikte, sonu gelmeyen endişeler, özellikle kedinin ölüm riski devam ederken, oldukça yorucu olabilir.

Karın Zarı İltihabı Olan Bir Kedi Ne Zaman Veterinere Götürülmelidir?

Kedilerde karın zarı iltihabı spesifik bir belirti göstermediği için kedinizin sağlığında gözlemlediğiniz herhangi bir olumsuzlukta hemen veterinere başvurmanız çok önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Evinizde FIP teşhisi konulan bir kediniz varsa ve evdeki diğer kediler arasında genetik bir bağı yoksa, diğer kedilerin FIP geliştirme ihtimali pek de yüksek değildir. Diğer kedileriniz de büyük olasılıkla virüsle enfekte olmuştur ve bunun için özel bir önlem almanıza gerek yoktur. Dikkat edeceğiniz en önemli nokta kedilerinizin refahını en üst düzeyde tutmaya çalışmak ve onları güzel, besleyici mamalarla beslemektir. Fakat yine de veteriner hekiminize danışarak kedilerinizin mevcut durumu ve immun sistemi için destekleyici bakım tavsiyeleri alabilirsiniz.

 

Tartışmalı konulardan bir tanesi de aşıdır. Etkinliği şüphelidir ve etkili olabilmesi için kediye, virüse maruz kalmadan önce uygulanmalıdır. FIP’in gelişimi kedi popülasyonunda nadir olduğu için rutin FIP aşısı önerilmemektedir yalnızca bulaşma riskinin yüksek olduğu barınak gibi ortamlarda kullanımı uygun görülebilir. 

Feline coronavirüsün mutasyona uğrayarak FIP’e evrilmesi, bu hastalığa yol açar. FIP genellikle bir yaşından küçük yavru kediler ve 5 – 13 yaş arası yetişkinlerde yaygın olsa da her yaştan kedide gelişebilir. Virüs mutasyonunun, tam gelişmemiş ve bağışıklık sistemi düşük kedilerde daha sık görüldüğü düşünülmektedir. Genellikle bağışıklığı düşük ve immatür kedilerde meydana gelen FIP, FCoV pozitif olan her kedide meydana gelmez.

FCoV pozitif kedilerle teması olan köpeklere bulaşan virus kendine uygun konağı köpek vücudunda bulamayacağı için köpeklerde hastalık yapamaz. Feline Corona Virus yalnızca kedilerde mutasyona uğrar.

Hastalığın bulaşması, hastalık virüsünü taşıyan kediden oro-nasal (ağız/sindirim-burun/solunum) yoluyla olur. Virüs konakçı kedinin barsak mukoza hücrelerine yerleşerek burada çoğalmaya devam eder.

Buna net cevap vermek imkansız kedinin bağışıklık sistemi ve beslenmesi çok önemlidir.

Fip hastalığı ölümcül hastalıktır. Destekleyici tedaviler ömrü uzatabilir ve yaşam kalitesini iyileştirebilir, ancak belirli bir tedavisi yoktur. Kortikosteroidler (örn., prednizolon) gibi iltihap önleyici ilaçlar, bağışıklık sistemini baskılayan belirli ilaçlarla (örn., siklofosfamid) kombinasyon halinde, iltihabı geçici olarak azaltabilir ve kedinin yaşam kalitesini iyileştirebilir.

Son yıllarda, bazı üreticiler FIP’nin önlenmesine yardımcı olacak aşılar geliştirdiler. Klinik FIP hastalığına yol açan bulaşma yöntemi ve olayların sırası yeterince anlaşılmadığından ve enfeksiyon aşılamadan önce meydana gelmiş olabileceğinden, aşılamanın başarısı kesin değildir. Şu anda FIP aşılarının genel kullanım için önerilmemektedir. Siz ve veterineriniz, aşının kediniz için uygun olup olmadığını tartışabilirsiniz.

Kedinizin FIP’si varsa, evinizdeki diğer kediler, kedi koronavirüsü ile enfekte olma açısından daha büyük bir risk altında olabilir Neyse ki enfeksiyon, kedilerin az bir kısmında bu ölümcül hastalığa yol açıyor. Bir önlem olarak, birçok veteriner, virüse maruz kalma olasılığını en aza indirmek için, eve yeni bir kedi sahiplenmeden önce enfekte bir kedi öldükten sonra yaklaşık bir ay beklemenizi tavsiye eder.

Felike koronavirüs, Coronavirüs ailesinde değerlendirilen virüs dolayısı ile ortaya çıkan bir mutasyondur ve görülme riski FIP hastalığından çok daha yüksektir.

  • Kedi ırkları arasında çok yüksek yatkınlık farklarından söz etmek mümkün değil. Yine de yapılan çalışmalarda Scotish fold, Habeş, Birman, Himalayan, Devon rex, Ragdoll türlerinin diğerleri ile kıyaslandığında FIP geliştirme ihtimallerinin daha fazla olabileceği ortaya kondu.
  • Ayrıca, erkek kedilerde FIP hastalığı görülme oranı, dişi kedilerde görülme oranından daha yüksek.

FIP hastalığı kedilerden insanlara bulaşmaz fakat kediden kediye bulaşabilir. Bu yüzden riski minimize etmek adına FIP hastalığı geçiren bir kedinin bulunduğu eve takip eden bir ay boyunca sağlıklı kedi getirilmemesi şiddetle tavsiye edilmektedir.

Yorum & Görüşünüzü Bildirin.

Yorumlar

Mehmet Arslantas
Şub 22, 2022 / 04:48

Kedim henüz 3 aylık ve fip. Belirtileri gösteriyor. Bu akşam kan alındı kesin anlamak için, klinikte 1 hafta kaldı rektum ameliyati olmuştu, bugün eve geldik, ne yapmaliyim,çok küçük daha, çok kötüyüm…


irfan Akmehmet
Şub 22, 2022 / 11:51

Merhaba mehmet bey , öncelikle büyük geçmil olsun diliyoruz.

Bu konuda birebir veterinizden bilgi almanız daha sağlıklı olacaktır.


Seçil
Mar 18, 2022 / 23:36

Merhaba benimde kedim aynı durumda Şuan kediniz nasıl?


dilaybaysal
Mar 19, 2023 / 15:09

merhaba kedim ev kedisi iki gündür tasma ile evin önüne çıkarıyordum bir sokak kedisi ile aralarında 30cm falan kalacak kadar yakınlaştı eğer sokak kedisinde varsa benim kedime nasal yolla bulaşabilir mi? o kedinin genellikle oturduğu yerleri falan kokladı.


Veteriner Hekim
Mar 21, 2023 / 14:31

Merhaba FİP hastalığına sebep olan coronavirüs kediden kediye fekaoral dediğimiz yolla bulaşır. Yani hasta kedinin dışkısındaki etkenin sizin kedinizin ağzına ulaşması ile bulaşma gerçekleşir. Bu bulaşma için illa dışkıyla temas edilmesine gerek yoktur. Kedinizin hasta kedinin dışkısına değip bastığı yere sizin kedinizin basması ve sonrasında patilerini yalaması bulaş için yeterlidir. Kedinizi tasma ile gezdirmeniz pek güvenli değildir.